Amerika’da bir kitap dikeyi ile ilk tohumları atılan, şimdilerde ticaretin yeni yüzü olarak addedilen e-ticaret yani elektronik ortamda ürün/hizmet satışı son zamanlarda hemen hemen herkesin konuştuğu, tartıştığı oldukça popüler bir alan.

Elektronik ticaretin popüleritesi ister istemez birçok insanın merakını cezbediyor ve tabi buna bağlı olarak da bir çok girişimci hali hazırdaki işini elektronik ortama taşımak istiyor. Henüz hiçbir ticari girişimi olmayan, sanal ortam ile ticaret hayatına başlamak isteyen e-girişimcilerin sayısı da hatrı sayılır oranda işin aslı.

Peki bu denli ilgi-alaka ve teşebbüs ne kadar başarılı sonuçlar doğuruyor dersiniz? İnternetten para kazanmak zannedildiği kadar kolay mı? E-ticaret firmalarının temel yanlışları neler? Neyi, nasıl yapmalılar ki başarılı olabilsinler?

Tüm bu soruların cevabını e-ticaretin 7 altın kuralı olarak isimlendirdiğim maddelerde bulacaksınız;

1. İşin başındaki ‘E’ yi unutun. E-ticaretin geleneksel ticaretten çok da farkı yoktur.

Ticaretle uğraşmamış ama bir e-ticaret girişimine teşebbüs eden insanların genel hatası ticaretin kurallarının elektronik ortamda yer almadığını düşünmeleridir. Müşteriyi görmediğiniz, para alırken pazarlık yapılmayan, bir çok kuralı sizin belirlediğiniz doğru. Ancak işin özünde geleneksel ticaretin kuralları geçerlidir. Eğer daha önce ticari bir işiniz olmadıysa veya ilginiz yoksa sakın e-ticarete girişmeyin.

2. Satacağınız ürünü / ürünleri seçerken çok dikkatli olun. 

90’lı yılların sonunda e-ticaretin ilk tohumunu atan Amazon.com’un kurucusu Jeff Bezos bu işe kitap ile başlamıştı. Yani ilk kurulduğunda Amazon.com sadece kitap satan basit bir dikey e-ticaret sitesiydi. Şimdi ise sektörün en büyüklerinden ve adeta bir çok proje için de rol modeli olarak kabul ediliyor. Peki sizce Bezos’u kitap dikeyi ile başlamaya iten nedenler nelerdi?

Jeff Bezos ürünü 3 açıdan değerlendirdi. Öncelikle kitap stok ömrü olan bir üründü. Deponuzda senelerce de kalsa bozulmaz, modası geçmez. Ayrıca kitap kolay kargo edilebilir bir üründü. Kırılmaz, dökülmez ve kolayca paketlenebilir. Son olarak kitap anlaşılabilir bir üründü. Herkes bilgisayar ekranlarında bir kitap kapağı gördüğünde onun ne olduğunu, ne işe yaradığını ve nasıl kullanıldığını anlayabilir. Dolayısıyla satın almak konusunda tereddüt etmezler, etmediler.

 3. Ulaşılabilir olun. En sıkı dostlarınız arama motorları ve sosyal medya olmalı.

Ürünlerinizi elektronik ortama taşıyıp, altyapınızı kurduğunuz anda paraların akmaya başlayacağını düşünüyorsanız hemen şimdi bu girişime bir son vermeniz daha hayırlı olacaktır. Zira e-ticarette en önemli altın kurallardan birisi de arama motorlarının – özellikle Google – seveceği içerik oluşturmaktır. Günümüz internet kullanıcısının neredeyse tamamının arama motorları sayesinde aradıkları içeriğe ulaştığını düşünürsek bu söylemim konusunda daha net fikir sahibi olacaksınız eminim. İnsanlar için ulaşılabilir olmanız hayati önem taşıyor. Aynı şeyler başta Facebook, twitter olmak üzere ilgili sosyal medya kanalları için de geçerli. Sosyal medyada da ulaşılabilmek dolaylı da olsa satışlarınız için önem arz ediyor.

4. İşinize uygun en doğru pazarlama stratejisini bulmak için paraya kıymalısınız. Dijital pazarlama hiç de kolay değildir.

Ticarette ilk satışın ne kadar maliyetli olduğu hep söylenegelen bir gerçektir. E-ticaret için de bu gerçek aynen geçerli. Hedef müşteri kitlenizi belirlemediyseniz ya da ürünlerinizi satın alacak kitleyi tanımıyorsanız işiniz çok zor. Bu tanımlamaları doğru yapabilirseniz işte o zaman bir dijital pazarlama planınız olmasının bir anlamı olacaktır. Diğer türlü hazırladığınız bir plan veya strateji kumardan başka bir şey değildir.

Bahsettiğim plan için size tavsiyem personalar oluşturmanız, gerçek hayatta çok sık gözlemler yapmanız ve sektörünüzle alakalı bütün eğilimleri, gelişmeleri yakında takip etmenizdir. Bu sayede dijital pazarlama argümanlarınızı ve stratejinizi en doğru biçimde çıkarabilirsiniz.

5. Kötü bir müşteri hizmetleri anlayışınız varsa başarılı olmanız imkansız. İnsanlara değer verin, vakit ayırın!

Ticaretin en temel kuralıdır güven. Elektronik ortamda da bu kural katlanarak geçerliliğini koruyor. Müşterinize güven veremezseniz sitenizden yapacağı alışveriş maksimum 1’dir. O da deneme maksatlı sepet değeri küçük bir satın alma olacaktır büyük ihtimalle. Bu şekilde bir sonuç almak istemiyorsanız yapmanız gerekenler çok basit. Müşterilerinize önem verin. Kargolarını daha özenli hazırlamakla işe başlayabilirsiniz mesela. Veya kargo ulaştıktan sonra bir telefon açıp her hangi bir aksilik olup olmadığını sorabilirsiniz. Onları dinlemelisiniz. Size ne yapmanız gerektiğini müşterileriniz direk söylüyorlar aslında. Sadece vakit ayırın ve hepsi sizin birer arkadaşınız, sitenizin de daimi üyesi ve fanatiği olsunlar.

6. Her şeyi ölçümleyin, analiz edin ve rapor edin. Tahminler, ‘acaba’lar sizi şaşırtır ama sayılar hiç bir zaman şaşmaz.

Reklam, satın alma, satış, müşteri hizmetleri ve aklınıza gelen bütün alanlarda büyük resmi görmek e-ticaretin en önemli püf noktalarındandır. Bunu yapmayan, yapamayan bir çok firma / site maalesef bugün yoklar. Ya iflas ettiler ya da daha fazla zarar etmemek adına yok pahasına satıldılar. Sizin bu hataya düşmemeniz için bütün girdilerinizi ve çıktılarınızı sürekli takip etmeniz, sürekli ölçümlemeniz ve analizler yapmanız gerekecek. Neyi neden yaptığınızı, yapmanız gerektiğini en iyi bu şekilde görebilirsiniz. Körü körüne bir noktada takılmamanızın en basit yoludur bu. Aslında biraz meşakatlidir çünkü bir dolu veri girmeniz gerekir, bir sürü raporla boğuşursunuz ama yine de en kolay yoldur bence.

7. Nakit akışını sağlayamazsanız büyümeyi bırakın yürümeniz bile imkansızdır.

Son zamanlarda ardı ardına kapatılan e-ticaret sitelerinde en göze çarpan ortak yanlıştır aslında nakit akışı sorunsalı. İşe yeni başlayan firmalara tedarikçi veya üreticiler çok da güvenmezler. Haklılardır da. Ama müşteri sitenizin daha dün açıldığını bilmez. Sizden kendisine 40 yıllık müşterisi gibi davranmanızı bekler. Hem indirim ister hem taksit. Bankalar, ödeme sistemleri de sizden aynı şekilde fedakarlık, özveri bekler. İşte bu noktada bir nakit sorunsalı ortaya çıkar. Para sizden tedarikçiye hemen geçerken, size akması gereken mebla gecikir de gecikir. İşte bu zamanlama sorunu bir çok sitenin sonunu getirmiştir. Size tavsiyem yedekli bir şekilde sermayenizi kurgulamanız ve nakit akışını sağlayacak güçte değilseniz hiç bu işe girişmemenizdir.

Eğer elektronik ticarete girişmeye niyetiniz varsa aslında yukarıda saydığımız 7 altın kural dışında bir çok dinamik de sizleri bekliyor olacak. Bu dinamikler sektörden sektöre, üründen ürüne değişiklik gösteren ve zaman içinde çok hızlı evrilen dinamiklerdir.

İşin özünde başarılı olmak için yapılması gerekenler –yukarıdaki 7 altın kural çerçevesinde- ;

  • Nakit akışını hızlandırmak,
  • Gelirleri yükseltmek
  • Ve maliyetleri kısmak vardır.

Tüm e-girişimcilerin bu kurallara uyabilmelerini ve kendi e-ticaret serüvenlerinde başarılı olabilmelerini diliyorum.

E-Bülten

Düzenli olarak dijital pazarlama taktikleri ve püf noktaları almak ister misiniz?

Bu yazıları da okumalısın!