Malum devir doğallığın ve bozulmamış olanının kat be kat değer kazandığı bir devir haline geldi… Eskiden doğal olanı yer, içer ve hayatımıza mutlu mesut devam ederdik ama şimdilerde çarşıda, pazarda, markette hemen hemen her yerde doğal olmayan ürünlere maruz kalıyoruz. Tabi insan vücuduna ve fizyolojisine uymayan bu ürünler bir şekilde rahatsızlık vermeye başlayınca ‘ahlar vahlar’… Doğallığını bozduğumuz düzenden ötürü rahatsız oluyoruz ve bu da bir şekilde sinir bozucu, hastalık doğurucu bir etki yaratıyor. İşte bugün size bu örnektekine çok benzer bir konuyu aktaracağım. Ama gıda konusunda değil, reklam konusunda… Başlıyoruz!

Doğal Reklam Nedir?
Doğal reklam –İngilizce karşılığı native advertising– aslında kullanımı çok eskilere dayanıyor olsa da yeni yeni bu adla dillendirilmeye başlayan bir reklam modelidir. Tıpkı video önü reklamı, görüntülü (banner) reklamlar, metin reklamları, ürün yerleştirme reklamları ve benzeri reklamlar gibi… Temelde markaların tüketicilere iletmek istedikleri mesajları barındıran bu reklam modelleri ile doğal reklamı birbirinden ayıran şey adından da anlaşılacağı üzere kullanıcıların ‘doğasına uygun’ kurgulanıyor olması.

İşte tanım;

İnternet kullanıcılarının ziyaret ettikleri web sitelerinde karşılaştıkları deneyimi her zamankinden farklı bir forma sokmadan, bu deneyimin doğallığını bozmayacak bir biçimde ve tamamen o ‘sitenin içeriğine uyumlu’ olarak siteye yerleştirilmiş reklam modeline doğal reklam denir.

Tanım gayet net. Kullanıcıyı rahatsız etmeden reklam göstermek! Peki bu gerçekten mümkün mü? Yani reklamlar sinir bozucu olmaktan çıkıp doğal bir forma dönüştürülebilir mi?

Doğal Reklamın Özellikleri
Doğal reklamların temelinde bilgi ve ilişki vardır. Markalar mecralarda aldıkları yerleşimlerde bazen bir blog post bazen bir arama sonucu bazen bir video bazen de eğlenceli bir infografik olarak karşımıza çıkar.

Bütün bu yerleşimlerin temelinde kullanıcıya bilgi sunan içeriklerin olduğunu ve bir ilişkilendirme olduğunu –en azından olması gereken bu– belirmek gerekir. Geleneksel reklamların ‘İşte bu ürün. Bunu al, kullan!‘ mantığından çok uzak olarak doğal reklamlarda kullanıcılar direk marka ve/veya ürünle yüz yüze kalmaz. Bunun yerine bazen eğlenceli, bazen eğitici, bazen de ilginç ve markanın oluşturduğu içerikle karşılanır.

Doğal reklamların özellikle ‘banner körlüğü‘ olarak tıp literatürüne de girmiş olan bir reklam hastalığına refleks olarak üretildiğini düşünüyorum bazen. Kullanıcılar bir haber okumak için girdikleri sitede her yerden fırlayan ve bir türlü kapatamadıkları alakasız reklamları görünce ister istemez bilinçlerinde o reklamların değersiz olduğu refleksini geliştiriyorlar. Bir sonraki aşamada da o reklam alanı beynimizin gazabına uğruyor ve adeta siliniyor. Kullanıcı oraya bakmıyor. İşte tam da bu noktada doğal bir gönderi veya içerik gibi görünen ‘doğal reklamlar‘ devreye giriyor. Üstelik tüm platformlara uygunluğu sayesinde de çok daha sürdürülebilir bir yöntem olarak göze çarpıyor.

İçerik Pazarlaması & Doğal Reklamın Farkı Nedir?
Doğal reklam dijital pazarlama dünyası için çok yeni ve haliyle de sektör profesyonelleri tanımlanmasından, kategorizasyonuna kadar bir çok konuda çelişki ve kafa karışıklığı yaşıyorlar. Bunların başında başka yeni bir terim olan ‘içerik pazarlaması’ ile doğal reklamların karıştırılması geliyor.

İçerik pazarlaması; adından da anlaşılacağı üzere katma değeri olan, kullanıcıların bir bağlam kurabildiği ve kalıcı içerikleri üretilmesi ve dağıtılmasını sağlayan bir pazarlama tekniğidir. Elbette bu teknik çok net bir şekilde tanımlanmış hedef müşteri kitlesini kazanmak ve/veya harekete geçirmek için yapılır. Sürekliliği olan ve genel pazarlama faaliyetlerine tam entegre biçimde ilerleyen içerik pazarlamasında medya kanallarını kiralamak yerine o kanalları oluşturmak veya sahip olmak aslolandır.

Gelelim doğal reklama… İçerik pazarlamasında marka mecranın sahibi iken doğal reklamlarda markalar içerik yerleşimini satın alırlar ki bu yerleşimi barındıran mecra kendilerine ait değildir. Bu özellik olumsuz görünüyor olsa da kullanıcıların yoğun ziyaret ettikleri sitelerde markanın içeriğinin (doğal reklamının) yer alması, alabiliyor olması büyük bir avantajdır. Marka kendi mecralarında bu içerikleri yayarken, doğal reklamlarda oluşturulan ivme seçilen mecra ile direk ilintilidir ki çoğu zaman seçilen mecralar yüksek ziyaretçi trafiğine sahiptir.

Sonuç
Doğal reklamlar her ne kadar yeni bir gelişme olsa da üzerine yazılacak ve tartışılacak çok şey var. Mesela bir sonraki yazımda dünyadan ve Türkiye’den örnekler vermek gibi bir niyetim var. Bir yazı da ajans dünyasının doğal reklamlara karşı gösterdikleri direncin asıl nedenlerini irdelemek istiyorum. ReklamStore olarak yakında yayınlayacağımız, içeriğinde sektörel istatistiklerin, sayısal verilerin ve çok spesifik bilgilerin yer alacağı Doğal Reklam White Paper‘ını da ReklamNative.com‘dan indirebileceksiniz. O gün geldiğinde buradan yine bir yazıyla haber vereceğim.

E-Bülten

Düzenli olarak dijital pazarlama taktikleri ve püf noktaları almak ister misiniz?

Bu yazıları da okumalısın!